Gastrik bypass ameliyatı, obezite cerrahisi alanında uygulanan, tip 2 diyabet hastalığında tercih edilen cerrahi bir prosedürdür. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen kişiler üzerinde başarılı sonuçlar vermesi ile dikkat çeken bu cerrahi işlem, obezite cerrahisinde uygulanan seçenekler arasında yer almaktadır.
Spor yapmakla veya diyet yöntemlerini denemek ile kilo veremeyen kişiler, fazla kilolarından kurtulmak ve özellikle daha sağlıklı bir hayata merhaba demek için bu tarz yöntemleri tüm detayları ile araştırmaktadır. Bu işlemde uygulanan süreç, ilerde kişinin ideal kilosuna ulaşmasına ve genel olarak sağlıklı bir birey olmasına yardımcı olmaktadır.
Gastrik bypass ameliyatı sayesinde kalıcı kilo kaybının sağlanması mümkündür. Küçültülen mide hacmi ile birlikte hastalarda erken doygunluk hissi sağlanarak kilo vermesi hedeflenir. Ancak ameliyattan önce ve sonra sağlıklı bir kiloya ulaşabilmek için kişilerin doktor tavsiyelerini göz önünde bulundurması oldukça önemlidir.
Obezite cerrahisi söz konusu olduğunda bu alanda uygulanacak olan cerrahi müdahalenin belirlenmesinde hastaların vücut kitle indeksi göz önünde bulundurulmaktadır. Gastrik bypass ameliyatı için hastaların vücut kitle indeksi 35-40 arasında olmalıdır.
Bu vücut kitle indeksinin yanı sıra fazla kilolar ile birlikte görülen uyku apnesi, hipertansiyon, tip 2 diyabet gibi sağlık sorunlarına sahip olan hastalar da bu seçeneğin kendileri için uygun olup olmadığını merak etmektedir. Sıralanan bu sağlık sorunlarına sahip olan veya bu riski taşıyan kişiler için de hekim kontrolü sonrası uygun görüldüğü takdirde ameliyat uygulanabilmektedir.
Bu uygulamanın yapılabilmesi ve özellikle başarılı bir sonuç elde edilebilmesi için hastaların alanında uzman olan doktorlar tarafından muayene edilmesi oldukça önemlidir. Muayene sonuçlarına göre bu seçeneğin uygulanıp uygulanamayacağı doktor tarafından kişiye bildirilir.
Uygulamada süreç şu şekilde ilerlemektedir;
Obezite cerrahisinde kullanılan ve hastalara olumlu sonuçlar vermesi ile bilinen gastrik bypass ameliyatının tamamlanması ile birlikte hastalar ilk 3 gün hastanede gözetim altında tutulur. Bu süreçte hastanın gidişatı ameliyatı gerçekleştiren doktorlar tarafından kontrol edilir.
Hastanın, hastanede kaldığı süre boyunca tıbbi kontrolleri ve bakımları da gerçekleştirilir. Hekim tarafından önerilen beslenme ve egzersiz programı bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Beslenme ve egzersiz programına uyulması, iyileşme süreci ve ameliyatın olumlu etkilerinin kısa süre içerisinde görülmesi açısından önemlidir.
Gastrik bypass operasyonu sonrası iyileşme süreci 4-6 hafta sürmektedir. Tam sonuç ise 12 ay sonunda görülmektedir.
Özellikle fazla kilolardan kurtulma konusunda hastalara kesin sonuç imkanı sunan bu tedavi yöntemi ile alakalı olarak gastrik bypass ameliyatı avantajları şöyle sıralanabilir;
Sıralanan bu avantajlara sahip olan gastrik bypass ameliyatı, başarılı bir sonuç verebilmesi için mutlaka alanında uzman olan doktorlar tarafından uygulanması gerekmektedir. Aksi halde ameliyatın başarılı olmaması durumunda, hastaların kilo verme hızı ve yaşam kalitesi düşecektir.
Karın bölgesine uygulanan bir işlem olması sebebiyle diğer ameliyatlara benzer olarak ameliyat sonrası bağırsak tıkanıklığı, kanama, enfeksiyon, fıtık ve genel anestezi nedeniyle diğer komplikasyonlar görülebilir.
Bu ameliyat kapsamında görülmesi en muhtemel olan sonuç ise mide ve bağırsak arasında gerçekleşebilecek sızıntıdır. Bu durumun fark edilmesi ile birlikte hastanın ikinci kez ameliyata alınması gerekir.
Her ne kadar başarılı bir ameliyat olsa da hastaların sahip olduğu sağlık sorunları veya doktor önerilerine uymamaları nedeniyle risk faktörleri meydana gelebilir. Bu nedenle iyileşme süreci tamamlanana kadar doktor ile iletişim halinde olunması tavsiye edilir.
Uygulanan yöntemler ile birlikte midenin küçülmesi sağlanır ve bu nedenle hastaların beslenme şekillerini tamamen değiştirmesi gerekir. Bu noktada uyulması gereken adımlar şu şekilde sıralanır;
• Hastaların hekim tarafından verilen beslenme programına uyması ve prosedürün dışına çıkmaması önemlidir.
• İlk birkaç hafta sıvı ve baharatsız gıdaların tüketilmesi önerilir.
• Dehidrasyonu engellemek amacıyla hastaların günde 1.5-2 litre arasında su tüketimine önem vermesi gerekir.
• Yağsız gıdaların tüketilmesi bu süreçte önem taşır.
• Karbonhidrat, protein ve diğer vitamin gruplarının düzenli bir şekilde alınması, iyileşme sürecini doğrudan etkiler.
Bağırsakları da etkileyen bir ameliyat olması nedeniyle hastaların bağırsak alışkanlıkları da değişiklik gösterebilir. Ameliyattan sonra tuvalet ihtiyacı genellikle 2-3 günde bir olacak şekilde görülür. Kabızlığı önlemek için ise hastalara genellikle lifli gıdaları tercih etmeleri tavsiye edilir.
Fırınlanmış fasulye, meyve ve sebze tüketimi kabızlığın yaşanmaması adına doktor tarafından önerilen seçeneklerdir.
Ameliyat sonrasında dumping sendromu yaşanabilir. Midenin bir anda boş kalması ile meydana gelen bu sorunu önlemek için diyet listesinde olmaması gereken besinler vardır. Bu besinlerden bazıları şunlardır:
• Buzlu şekerler
• Dondurma
• Kesme şeker
• Sütlü çikolata
• Limonata
• Meyveli yoğurtlar
• Şekerli çaylar
• Meyve şurupları
• Reçel ve bal
• Tatlı çörekler
Sıralanan bu şekerli besinlerden uzak durarak kişiler dumping sendromundan kaçınabilir ve beslenme alışkanlıklarını doğru şekilde düzenleyebilir. Hastanın bu ameliyat sonrası oluşturulan yaşam kalitesini devam ettirebilmesi ve uzun yıllar sağlıklı yaşayabilmesi için, beslenme şekline dikkat etmelidir.