Çene ucu dolgusu, yüzdeki asimetrik yapıya yumuşak geçişler kazandırarak, orantılı bir görünüm katmak için yapılan, ameliyatsız estetik bir uygulamadır. Uygulama, deri altına dolgunun enjekte edilmesiyle gerçekleşmektedir.
Uygulama öncesinde yüz hatları zayıf veya çok keskin görünürken, uygulama sonrasında bu görünüm yerini yumuşak geçişlerle belirginleşmiş yüz hatlarına bırakacaktır. Görünüm olarak yüz hatlarını beğenmeyen kişilerin daha simetrik bir çene yapısına sahip olmak için başvurdukları bu yöntem, aynı zamanda çene hattı protezi uygulamasına da iyi bir alternatiftir. İşlem yapılan bölgede kesi veya dikiş izleri bulunmaması, bu yöntemin tercih edilmesindeki önemli bir unsurdur.
Uygulamaya ihtiyaç duyulan önemli sebepler aşağıdaki gibidir;
Çene hattında bulunan ve gıdı ile birlikte yoğunlaşan, yaş almaya bağlı sarkmalar bazı durumlarda 35 yaş ve sonrasında da belirebilmektedir. Dolayısıyla çene ucu dolgusunu sarkmalara bağlı olarak yaptıran kişilerin 30 yaş ve üzeri kişiler olduğu görülürken, estetik anlamda yaptıran kişilerin herhangi bir yaş skalası bulunmamaktadır. Buradan da anlaşılabileceği üzere çene ucu dolgusu pek çok kişide rahatlıkla tercih edilebilecek estetik işlemleri arasında yer almaktadır.
Çene ucu dolgusu genel olarak herkes için uygundur. Gerek kadınlarda gerekse erkeklerde rahatlıkla yapılabilen bu işlem bazı ortopedik rahatsızlıkların bütünleyici tedavisi olarak da tercih edilebilmektedir. Retrogeni rahatsızlığı bulunan kişilerde, yani alt çene ve üst çenenin eş zamanlı olarak geride olması durumunda kişilere çene ucu dolgusu yapılabilmektedir. Bunun yanı sıra mikrogeni sorunu yaşayan kişiler için de bu uygulama oldukça uygundur.
Mikrogeni durumunda kişilerin alt çenesine ait uç kısım oldukça küçüktür. Çene ucu dolgusu ilgili bölgeye uygulandığında alt çenedeki orantısız durum ortadan kaldırılarak daha simetrik bir görünüm elde edilir. Retrogeni ve mikrogeni gibi tedavilerde estetik olarak bütünleyici olan çene ucu dolgusu aynı zamanda yaşlanmaya bağlı olarak değişen çene hattı bozukluğunda da kişiler için uygulanabilir bir işlemdir.
Erkeklerde ve kadınlarda çene ucu dolgusunun tercih edilmesinin en büyük sebebi estetik bir görünüm kazanmaktır. Kadınlar, erkeksi yüz hatlarına sahip olduklarında daha yumuşak ve oval bir çene görünümüne sahip olmak isterken, erkekler daha keskin ve ortaya çıkan bir çene hattına sahip olmak isterler.
Çene ucu dolgusu plastik cerrahların yanı sıra medikal estetik hekimleri tarafından da uygulamaktadır. Uygulama öncesinde gerçekleşen konsültasyonda hasta muayene edilerek, kişiye uygun plan hazırlanır. İhtiyaç duyulduğu durumlarda işlem Jawline uygulaması ile desteklenir. Uygulama öncesinde kişilerin uzun vadeli cilt problemi varsa veya herhangi bir kan sulandırıcı ilaç kullanıyorlarsa bunu uygulamayı gerçekleştirecek olan hekime öncesinde bildirmeleri gerekmektedir.
Uygulamaya öncesinde hekim tarafından işlem yapılacak olan bölgeye anestezik etkiye sahip krem sürülür. Uyuşma sonrası ilgili bölgeye enjektör yardımıyla dolgu enjekte edilir. Dolgu aşaması tamamlandıktan sonra hekim masajla bölgeye belirlediği son şeklini verir.
Dolgu uygulaması yapıldıktan sonra 2- 7 gün arasında işlem bölgesinde değişikliğin tamamlandığı görülecektir. Dolgunun kalıcılık süresinin uzun olması için ilk 1 hafta bol su tüketimi önemlidir. Genellikle dolgu uygulaması yaptıran kişilerin bol su tüketmesi önerilir. Bunun yanı sıra uygulamadan sonra işlem bölgesinde hafif kızarıklık, şişlik veya morluk gibi yan etkiler azda olsa oluşabilmektedir. Yan etkiler ile karşılaşıldığında paniğe kapılmak yersizdir. Zira yan etkiler birkaç gün içerisinde tamamen geçmiş olacaktır. Uygulamayı yapmış olan hekim yan etkileri iyileştirebilmek adına kişilere krem tavsiyesinde bulunacaktır. Bu sayede kısa süre içerisinde iyileşme süreci tamamlanacaktır.
Uygulamanın avantajları genel olarak aşağıdaki gibidir;
Çene ucu dolgusu uygulamasının birkaç farklı içeriği bulunmaktadır. Bunlardan ilki hyalüronik asittir. Bilindiği üzere hyalüronik asit cildi nemlendirmede, pürüzleri gidermede ve daha parlak bir cilde sahip olmada oldukça etkili bir maddedir. Dolayısıyla çene ucu bölgesinde gerçekleşecek olan operasyonda da etkisi yüksektir. Kullanılan maddelerden bir diğeri de otolog olarak nitelendirilen, kişinin kendi dokusundan elde edile hücrelerin yeniden dönüştürülerek kullanılmasıdır. Her iki içerikte kalıcılık süresi farklılık göstermektedir. Hyalüronik asit içerikli dolguda kalıcılık süresi 6-12 ay şeklindedir. Kişinin dokusundan elde edilen dolguda ise kalıcılık 2 yıla kadar çıkabilmektedir. Burada bilinmesi gereken önemli bir nokta bulunmaktadır. Kişilerin kendi cilt yapıları ve yağ dokularına göre kalıcılık süreleri de değişkenlik kazanmaktadır. Kalıcılık sürelerinde belirleyici olan diğer faktörler; işlemin birden fazla kez yapılmış olması ve kişinin sahip olduğu yaştır.
Çene ucu dolgusu uygulaması tek seansta gerçekleşen bir operasyon olup tüm işlemler sadece yarım saat gibi bir süre içerisinde tamamlanmaktadır. 30- 40 dakika içerisinde uygulamanın tüm işlemleri gerçekleşmiş olup, kişiler sosyal hayatlarına kaldığı yerden devam edebilecektir.
Çene ucu dolgusu yaptırmak isteyen kişilerin, uygulamanın herhangi bir zararı olup olmayacağı konusunda merakları bulunmaktadır. Uygulama içeriğinde zararlı bir madde bulunmadığından, bu uygulamanın kişilere zarar verme oranı çok düşüktür. Yine de tüm ihtimalleri değerlendirmek isteyen kişiler, öncesinde uygulamayı yapacak olan hekim ile görüşerek var ise alerjik reaksiyonlarından bahsedebilmektedir.
Çene ucu dolgusu özellikle etkisini sonlandırmaya başladığı dönemlerde kişiler tarafından tekrarlanmak istenen operasyonlar arasındadır. Bu uygulama belirli periyotlar ile hekim gözetiminde tekrarlanabilmektedir. Uygulamanın sürekli olarak yapılması uzun vadede işlemin kalıcılığını azaltır.