Şeker hastalığı ameliyatı, Tip 2 diyabet hastalarına uygulanan bir operasyondur. Dengesiz beslenme ve yanlış yaşam tarzının yanı sıra genetik sebeplerle de meydana gelebilen şeker hastalığı, kişinin yaşam kalitesini büyük oranda düşürür. Tip 1 diyabette insülin üretimi yoktur. Tip 2 diyabet hastalığına sahip olan kişiler ise insülin üretebilirler. Ancak bu kişiler her ne kadar insülin üretebiliyor olsalar da bunu kullanamazlar.
Tip 2 diyabete sahip olan hastaların kan şekeri yüksektir. Bu durum zamanla organ hasarının meydana gelmesine neden olur. Günümüzde bu hastalık metabolik cerrahi ile ameliyat edilebilir. Bu ameliyat sayesinde var olan insülinin sorunsuz bir şekilde kullanılabilmesi amaçlanır. Başarılı geçen ameliyatın ardından hastaların kan şekeri düzeyi zaman içerisinde daha iyiye giderek normale dönecektir.
Şeker hastalığı ameliyatı ile vücutta bulunan insülin direnci ortadan kalkar. Ancak bu ameliyat yalnızca Tip 2 diyabete sahip olan hastalara uygulanır. Eğer hasta Tip 1 diyabete sahipse, uygulanabilecek tedavi insülindir. Tip 2 diyabet hastaları eğer yaşam tarzlarını değiştirmelerine ve diğer tüm tedavi yöntemlerini denemelerine rağmen organ hasarı ile karşı karşıya kalırlarsa cerrahi müdahale zorunlu hale gelir.
Şeker hastalığı ameliyatı ne yazık ki tüm diyabet türleri için uygun bir yöntem değildir. Bu ameliyat, Tip 1 diyabete sahip olan hastalara herhangi bir olumlu etki sağlamaz. Bu ameliyat yalnızca az miktarda bile olsa vücudunda insülin üretebilen Tip 2 diyabet hastalarına uygulanabilir. Ameliyat öncesi pankreastaki insülin seviyesi ölçülerek hastanın ameliyata uygun olup olmadığına karar verilir.
Metabolik cerrahiden yararlanarak şeker hastalığı ameliyatı olabilmek için hastanın vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olmalıdır. Ancak bazı testler ve tetkikler sonucunda vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan hastalar da bu ameliyata alınabilir. Bu durum tamamen ameliyat öncesi yapılacak olan test ve tetkikler ile hastanın uygun görülüp görülmeyeceğine bağlıdır.
Bu ameliyat, 18-65 yaş arasındaki Tip 2 diyabet hastalarına uygulanır. Ancak yapılan araştırmalar; 40 yaşından küçük ve 8 yıldan az bir süredir şeker hastalığına sahip olan kişilerde ameliyatın daha başarılı geçtiğini gösterir. Tüm bunların yanı sıra hasta için ameliyat kararı alınmadan önce yaşam tarzını değiştirme, diyet ve ilaç kullanımı gibi diğer yöntemler denenir. Ameliyat dışı yöntemler işe yaramadığında son çare olarak hastaya metabolik cerrahi uygulanır.
Şeker hastalığı ameliyatı, günümüz dünyasında çok daha başarılı bir şekilde gerçekleştirilir. Kapalı bir şekilde gerçekleştirilen bu ameliyatta öncelikle hastaya genel anestezi uygulanır. Hastanın herhangi bir ağrı ve acı duymadığı anlaşıldıktan sonra ilgili bölgede 4-6 arası kesi açılır. Ardından midenin %50’lik kısmı çıkarılarak ince bağırsakların yeri değiştirilir. Yapılan bu değişikliğin ardından pankreasta etkinlik artar ve insülin salgılanmasına dair uyarı gelir. Böylece amaca ulaşılarak ameliyat sonlandırılır ve hasta odasına çıkarılarak müşahede altında tutulur. Bu ameliyat, kapalı olarak gerçekleştirildiği için sonrasında herhangi bir ağrı yaşanmaz. Aynı zamanda akciğer sorunları yaşanmayacağı gibi ameliyatın ardından hastanın normal hayata dönme süresi de son derece kısadır.
Şeker hastalığı ameliyatı sonrasında 24 saat yoğun bakımda geçirilir. Hasta bu süre içerisinde gözlem ve kontrol altında tutulur. Verilen protein destekleri ve su dışında gıda tüketilmemelidir. Hastanede geçirilen toplam süre ise hastanın durumuna bağlı olarak 4-5 günü bulabilir. Ameliyatın ardından ilk 1 ay içerisinde mide koruyucu kullanmak gerekir. İkinci aya gelindiğinde ise safra kesesini koruyan ilaçlar verilir. Ameliyattan sonraki ilk 3 ay efor gerektiren fiziksel aktivitelerde bulunulması yasaktır. Ameliyatın kişi üzerindeki olumsuz etkileri 90 günün ardından yok olacak ve 1 yıl içerisinde şeker hastalığının tamamen iyileştiği görülecektir.
Şeker hastalığı ameliyatı, başarıyla uygulandığı taktirde Tip 2 diyabet hastalarına birçok fayda sağlar. Bu faydalar şu şekilde sıralanabilir:
Günümüzde son teknoloji kullanılarak Tip 2 diyabet hastalarına uygulanan bu operasyon, yukarıda verilen avantajların elde edilmesini sağlayacaktır. Ayrıca ameliyat sonrasında hastalığın tamamen iyileşebilmesi için doktor tarafından verilen tavsiyelere uymak, ilaçları eksiksiz olarak kullanmak ve belirtilen tarihlerde düzenli olarak kontrole gitmek büyük önem arz eder.
Şeker hastalığı ameliyatı olan hastaların %89’unda tamamen iyileşme yaşandığı görülmüştür. Ayrıca diğer tedavi yöntemlerine göz atıldığında en kesin çözümün ameliyat olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ancak hastanın sağlık durumu, ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Bu etki yaşa, kiloya, özel durumlara ve diğer hastalıklara göre değişiklik gösterir.
Şeker hastalığı ameliyatı öncesinde hastaya gerekli testler ve tetkikler yapılır. Hastanın ameliyat için uygun olup olmadığı ve tıbbi öyküsü göz önünde bulundurulur. Bu süre içerisinde hastadan birtakım ilaçları ve ürünleri kullanmaması istenebilir. Kan sulandırıcı ilaç, alkol ve sigara bunlardan bazılarıdır.
Şeker hastalığı ameliyatı sonrasında hastanın rutin hayatına dönmesi yaklaşık 1 aydır. Kişi iyileşme sürecinde hekim kontrolüne düzenli olarak gitmelidir. İyileşme sürecinde ağır fiziksel aktivitelere ara verilmelidir. İyileşme süreci hastanın özel sağlık durumuna, ameliyatın başarısına ve sonrasında hekim tarafından verilen önerilere uyup uymama durumuna göre değişiklik gösterebilir.
Şeker hastalığı ameliyatı, diğer tüm cerrahi operasyonlarda olduğu gibi birtakım riskler barındırır. Ameliyat öncesi yapılan test ve kontroller ile riskler minimuma indirilir.
Şeker hastalığı ameliyatı yaklaşık 4-5 saat sürer. Ancak bu süre yalnızca operasyonu kapsar. Hastanın ameliyat öncesinde hazırlanacağı ve ameliyattan sonra bekleyeceği süre göz önüne alındığında, ameliyatın yaklaşık 6 saat içerisinde sona ereceği söylenebilir. Bu süre tamamen kişinin özel durumuna, cerrahın tecrübesine ve ameliyatın zorluğuna göre değişiklik gösterir.